Atiye | The Gift

4 Dk Okuma

Netflix’in Hakan: Muhafız sonrasında gelen 2. Türk yapımı dizisi Atiye’nin oyuncu kadrosu oldukça güçlü. Başrollerinde Beren Saat, Mehmet Günsur ve Metin Akdülger yer alıyor. Kişisel olarak Türk dizisi izlemeyi yıllar öncesinde bırakmıştım. Platform genelde ortalama üzeri işlere imza atan Netflix olunca insanda bir merak uyanıyor. Ülkeyi ikiye bölen Hakan: Muhafız dizisinde ben beğenen kısımda sayılırım. Neden mi ? Çünkü ilk yapım ve beklentilerimi çok düşük tuttum. Konumuz Atiye olduğu için Hakan: Muhafız ‘ın 3.sezonunu değerlendirdiğim yazıda devam etsem iyi olacak.

Yine bir süper kahraman dizisi gibi lanse edilse de ben ortada kahraman göremedim. Bence Atiye dizisini bu kategoride değerlendirmekte oldukça haksız bir durum olur. Gizem kategorisi ise diziye en yakın olanı. Dizide gizem ve merak uyandırıcı unsurlar var. Haliyle tatlı ve çerezlik bir dizi gibi. İlk 3 bölümü beni sıksa da sabrettim ve sonrasında dizi güzelleşmeye ve izlenir kıvama gelmeye başladı. O kadar berbat ve konu bakımından tekelleşen Türk dizileri var ki, gerçekten iyimser davranınca bu Netflix’in Türk dizileri çıtayı belirliyorlar.

Dünyanın Uyanışı isimli kitaptan uyarlanan dizi konu bakımından dikkat çekici. Anlaşılmayı bekleyen birçok konu var bu bakımdan çok iyi. İşleniş daha iyi olabilir miydi ? Kesinlikle olmalıydı. Çünkü başta da bahsettiğim gibi oyuncu kadrosu gerçekten iyi. Ama Netflix’in bazı dizilerinde, oyuncuların kendi kalitelerinin altında kaldığını hissediyorum. Sadece Türk değil, bir çok dizisinde bu durum var. Yani olduğundan daha da iyi diziler çıkabilecek iken sanki oyuncuları durduran bir şeyler var. Bazı yerlerde zorlamalar olduğunu hissettim. Sanki oyuncular kendilerini bıraksalar efsane kesitler çıkacakmış gibi..

Hakan: Muhafız dizisinde bu sahneler Atiye’ye oranla çok daha fazlaydı. Yani Çağatay Ulusoy gerçekten çok iyi oyuncu ama rolünde onu tutan bir şeyler varmış gibi hissetmiyor musunuz sizde ? Daha yakından bildiğimiz için iki dizi arasında örnekler verip duruyorum.

Atiye Konusu :

Atiye’nin konusuna gelecek olursam; İstanbul’da bir ressam, çıktığı kişisel yolculukta Anadolu’daki arkeolojik bir alana dair evrensel sırları ve bu alanın kendi geçmişiyle ilişkisini ortaya çıkarır. Biraz daha açacak olursam, Atiye ile Göbeklitepe de gerçekleşen kazı arasında bir bağlantı bulunmaktadır. Bağlantının anlaşılması Göbeklitepe bulunan bir sembol ile ortaya çıkar. Çünkü bu sembol, Atiye’nin sürekli tekrar tekrar çizmiş olduğu sembolün aynısıdır. Bu bağlantıdaki gizemi araştırmak için kazı alanına giden Atiye burada Erhan Hoca ile tanışır ve bu gizemi birlikte çözmeye çalışacaklardır.

Konusu için bunları söylemem yeterli diye düşünüyorum. Dizi izlenmeye değer mi dediğim gibi ilk üç bölümden beklentiniz sıfır olursa; değer. Dizi 4.bölümden itibaren başlıyor diyebilirim. Ama hangi dizinin ilk üç bölümü harikaydı gerçekten diyebiliriz ki ? Düşününce aklıma ilk olarak Orphan Black geldi. Bu dizilerin de ortak özelliği olaya bir anda girip daha sonra geçmişe dönüp herşeyi açıklamak. Bu da tamamen yazar ile alakalı olan birşey. Ya ilk bölümden harika bir senaryo yazacak ya da baştan herşeyi netleştirip yavaş yavaş ısındıracak. Açıkçası sabırsız bir millet olduğumuz için Atiye’yi ilk bölümden bırakanlar olduğuna adım gibi eminim. Tabii ki bu da bir risk. Yani diziyi hiç sevmemiş olsaydım, tüm zamanımı çöpe atmış olacaktım. Ama şuanda hala izlemeyenler vardır diye diziyi açıklama ihtiyacı hissettim.

Genel olarak bakarsam, izlemeye değer bir dizi. Sadece kahramanlık dizileri biraz sıkmaya başladı ama bunun Atiye ile ilgisi yok. Son olarak izlediğim, “I am not okay with this” beni çok yordu izlerken. Netflix mistik güçler ile biraz kafayı bozmuş durumda ve bu biraz zorlama senaryolar ortaya çıkartıyor. Bu dizinin de incelemesini en kısa zamanda yazacağım. Ama emin olabilirsiniz ki Atiye daha güzel.

Bu yazıyı paylaşın!
Hemen yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir