Ricky Gervais imzalı bir film olan “Yalanın İcadı” 2009 yılında vizyona girmiş. Gerek konusu gerekse işlenişi ile hem şaşırtıcı hem de komik unsurlar barındırmakta olan film de Jonah Hill’de rol almış. Küçük bir rolü olsa da film de Ricky Gervais’e eşlik eden Jonah, o zamanlar epey kiloluymuş.
Filmin konusuna gelecek olursak, yalanın olmadığı bir Dünya düşünün. Kimsenin yalanın y’sini bilmediği bir Dünya da, Ricky Gervais’in canlandırdığı Tony karakteri yalan söyleyebilen tek insandır. Geçmiş döneme ait senaryolar yazan bir yazar olan Tony, başarısız yazıları sonrasında işten atılır. İşten atılmasının ardından, 800 dolarlık evinin kirasını da ödeyemeyecek konuma düşer ve hesabındaki son 300 dolarını çekmek için bankaya gider. Bankadaki arıza sebebi ile parasının ne kadar olduğunu soran gişe memuruna, hesabında 800 doları olduğunu söyler. Dünya üzerindeki ilk yalan da böylece söylenmiş olur.
Sadece kendisinin yalan söyleyebildiğini fark eden Tony, bunu kendi lehine kullanır ve zengin olur. Annesinin ölüme yaklaştığı sırada, onu rahatlatmak adına cennet kavramından bahseden Tony, söylediklerinin tüm Dünya’ya yayılacağından habersizdir. Ağzından çıkan her şeye inanıldığı için, söylediği yalanlara her gün devam etmek zorunda olan Tony, bu durumdan rahatsızlık duymaya başlar.
Yalanın ne gibi bir boyuta evrilebileceğini ütopik olarak anlatan filmi izlerken oldukça keyif aldım. Absürt unsurlarda barındıran film, insanı düşüncelere sevk ediyor. Acaba kimsenin yalan söyleyemediği bir Dünya nasıl olurdu ?
Yakınınızda olan bir insan beni sevmiyor musun ? dediğinde, doğruları söylemek zorundasınız. Bazen nezaketen söylenen yalanları bile söyleyemeyecek olmak nasıl hissettirir ? Gerçekten üzerine düşünüldüğünde yalansız bir Dünya mı yoksa şimdi ki Dünya mı daha çok istediğiniz ?
