Netflix’te yayınlanmaya başladığı andan itibaren tüm Dünya’nın en çok konuştuğu yapımlar arasında yer alan La Casa De Papel, bomba gibi bir sezon ile karşımıza çıktı.
Yaklaşık bir yıllık aranın ardından dönen LCSP’in 3.sezonu merak uyandırıcı ve heyecanlı bir biçimde sonlanmıştı. Dedektif Sierra’nın oyunu ile camdan bakarken vurulan Nairobi, içimizde bir burukluk bırakmıştı. Bir de bunun üstüne Lizbon’un öldüğünü düşünen Profesör psikolojisi eklenince oldukça üzücü bir son izlemiştik.
Sorulara cevap alacağımız ve sevdiğimiz karakterlerin başında gelen Nairobi’ye ne olacağını göreceğimiz 4.sezonu sabırsızlıkla beklemiştim. Geçtiğimiz hafta yayınlanan LSDP 4.sezonunu birkaç gün gecikmeli izleyince ve bunun üstüne sitenin tasarımını sıfırdan değiştirme kararı alınca, inceleme yazımda bir hayli gecikti.
*Bu dakikadan itibaren anlatacaklarım spoiler içereceği için, 4.sezonu henüz izlememiş olanların okumaması önerilir.
3.sezon ile birlikte hayatımıza Palermo başta olmak üzere yeni karakterler girmişti. Palermo’ya nedense bir türlü ısınamadım ve bu sezon bunu perçinledi. Ego ve bencilliğin bir arada olması bir kişi için gerçekten çok felaket bir durum. Çünkü doğru kararlar vermeniz neredeyse imkansız. Ekip ruhuyla hareket edilmesi ve liderlik etmenizin beklendiği bir ortamda kontrolü kaybetmeniz ne kadar korkunç olurdu ? İşte bunların hepsini Palermo yaptı ve hayatta zar zor kalmayı başaran, yüzümüzü güldüren Nairobi’nin ölümüne sebep oldu.
4.Sezonda Neler Oldu ?
Rio’yu kurtarmak amacıyla girdikleri İspanya Merkez Bankası’nda plan gereği altınları eritmeye başlayan ekip, bir yandan da yaşam mücadelesi veriyordu. Nairobi’nin vurulması ile birlikte sterilize ameliyat ortamı oluşturmaları gerekiyordu. Prosfesör’ün herşeye hazırlıklı olma arzusu meyvesini vermişti. Her ne kadar zor olsa ve gerçekte muhtemelen ölümle sonuçlanacak ameliyat Nairobi’nin birkaç gün içinde ayağa kalkması ile sonuçlandı. Herkesin rahat bir nefes aldığı ve mutlu olduğu o anların sona ermesi pekte uzun sürmedi.
Bankada güvenlik şefi olarak çalışan Gandia, Palermo’nun yardımı ile bulunduğu ortamdan kurtuldu ve adeta başa bela oldu. Kendisinden intikam almak istediği Nairobi’yi ilk anda öldürmeyi başaramayan Gandia’nın içi soğumamıştı. Avucunun içi gibi bildiği banka’nın gizli odasında, ekibi birer birer avlamanın planlarını yapıyordu. Tokyo’yu esir almasının ardından diğerleri için yola koyulan Gandia, adeta Cüneyt Arkın’dan rol çalmıştı. İzleyenlerin yorumlarını okuduğumda, herkesin ortak olarak değindiği noktalardan bir tanesi de buydu. Gandia, o kadar kurşunun hatta el bombasının arasından sağ kurtulmuştu. Bu sezonun belki de en komik sahnesi de buydu.
Diğer yandan Tokyo’nun da yardımıyla aklı başına gelen ve Lizbon’un ölmediğinden kesin emin olan Profesör çalışmalarına ve planlarına devam edebiliyordu. Yine herşeyi düşünen ve ekip üyelerinden birisinin mahkemeye düşebileceğini öngören Profesör, “Paris” planını uygulamaya koydu. Çok akıllıca ve kusursuz bir plan ile Lizbon’u, İspanya Merkez Bankası’na sokmayı başarmıştı.
Gol üstüne gol yiyen müfettişler, sinirden ne yapacağını bilemezken bir de Rio’ya yaptıkları işkence açığa çıkmıştı. Bunun üzerine medya ile hükümet üzerilerine geldi. Her yandan saldırı alan müfettiş Tamayo, kendini kurtarmak adına Sierra’yı öne attı. Karakteri ile güvenilmez olduğunu herkese hissettiren kadın, suçu üzerinden atmak için herşeyi yaptı. Sonrasında kaçan Sierra, Profesör ‘ü hiç ummadık bir şekilde buldu ve 4.sezon sona erdi.
La Casa De Papel Devam Edecek Mi ?
Bazı insanlar 4.sezonun son olduğunu düşünse de bu kesinlikle mümkün değil. Sanırım bu yorumu yapanlar son sahneyi izlememiş hatta son bölümleri izlememiş olanlar. Daha ekip bankada, Sierra ise Profesör’ün yerini bulmuş. Bu dizi burada nasıl bitsin ? Eğer bütçe bulmakta zorlanan bir yapım olsaydı; “devamı gelmeden bitti” diyebilirdik ama Netflix’e en çok para kazandıran yapımdan bahsediyoruz. 5.sezon günümüzdeki olaylar nedeniyle çekimlerinde aksaklıklar meydana gelmezse yine Nisan başında karşımıza çıkacaktır.
Türkler olarak, sanırım diziye bir Türk karakterin dahil olmasını geçtiğimiz sezondan beri bekliyoruz. Hatta oynayacak oyuncu bile belliydi diye ortalıkta konuşuluyordu. İsmi önce İstanbul daha sonra Ankara olacak gibi bir beklenti vardı. Gel gör ki dizide Türk diye gösterilen kişi, Rio’nun işkencesinde mezarı kazan ve başında bekleyen Osman isimli bir karakter oldu. Açıkçası böyle durumları umursayan birisi değilim. Yani bir çok yabancı yapımda Türk ve Müslümanlık konusunda art niyete dayanan sahneler görebiliyoruz. Bazen kızdığım, sinirlendiğim tabii ki oluyor ama elden sadece o an çarpı işaretine ya da geri tuşuna basmaktan başka bir şey gelmiyor. Bu politikayı yanlış buluyorum çünkü Türk milleti olarak, dizi, film ve oyun sektörüne ciddi anlamda gelir katkısında bulunuyoruz.
La Casa De Papel ‘in senaryo ekibi Türk hayranlarının gönlünü alacaktır. Bizi umursamazlar diye düşünmeyin. Birçok oyuncu Türkiye, Türkçe ve Türkler hakkında sempatik konuşmalar yaptı. Mesela geçen gün dizi de Helsinki karakterine hayata veren Darko Peric’e, “Eğer adın Helsinki olmasaydı, hangi şehir olmak isterdin?” sorusuna; İstanbul yanıtını verdi. Bir diğer yandan Profesöre en çok yardım eden isimlerden olan Marsilya karakterini canlandıran Luka Peros, kendisinin farklı dillerde yapılmış dublajlarını izlerken en çok Türkçe dublajını sevdiğini söyledi ve “Türkçe öğrenmeme kim yardım edebilir?” diye sordu. Yani oyuncuların bizlere karşı bir sıcaklığı olduğunu biliyor ve hissediyorum.
4.sezona dair herşeyi konuştuğumu ve anlattığımı düşünüyorum. 5.sezon ne zaman gelir, gecikir mi, neler olur ilerleyen günlerde daha sağlıklı konuşabiliriz.
