Geçtiğimiz günlerde yayınlanan ve ilk sezon gibi altı bölümden oluşan “After Life 2” haftanın en çok izlenenleri arasında yer aldı. İlk sezonun incelemesini de Papirux’ta yazmıştım, buradan okuyabilirsiniz. İkinci sezona geçmeden önce ne kadar dikkat etsem de spoiler vereceğime eminim. Ama diğer dizilerin aksine spoiler’ın After Life için pek umursandığını düşünmüyorum.
Geneline bakacak olursam, ilk sezona oranla daha mutlu bir sezon bekliyordum ama Ricky Gervais dramaya devam demiş. Her bölüm birbirinin kopyasıymış gibi hissettirse de bir çırpıda izleyip bitirmek zorundaymış gibi hissediyorum.
After Life 2.sezonda neler oldu ?
Tony, her sabah kaybettiği eşinin videoları ile güne merhaba demeye ve yine eşinin videolarını izleyerek uyumaya çalışmaya devam etmekte. İlk sezon çok aksi bir adam olmasına rağmen sezon finalinde aradığı aşkı buldu ve 2.sezon mutlu Tony’i izleyeceğiz diye düşünmüştüm. Evet ilk sezona göre daha pozitif bir adamdı fakat bu eşinin yerine koymayı düşündüğü kadın için öyle değildi. Her ne kadar kadına sıcak davranmaya çalışsa da bu ilişki arkadaşlıktan öteye gidemedi.
Tüm yaşanmışlıkları geride bırakamayacağı belli olan Tony, hayatına bir şekilde devam etmeye çalışmakta. İntiharı daha az düşünen, başkalarına ise daha çok yardım eden Tony en azından karşısındakileri mutlu etmeye çalışıyordu. Kasabada devam eden saçma haberlerle, kafası biraz olsun dağılıyordu. Haber için gittiği yerlerde, kendisinden daha kötü psikolojiye sahip insanların olduğunu görmesi, Dünya’da tek yalnız insan olmadığını adeta yüzüne çarpıyordu.
2.sezonun finalinde ise yaşadıkları yetmezmiş gibi bir acı haber daha alan Tony’i kurtaracak olan ise yine bir kadındır.
After Life duygular ve bana hissettirdikleri açısından çok özel bir dizi. Ricky Gervais’in oyunculuğu o kadar gerçek ki, en ufak bir sıradanlık hissetmiyorum. Onu üzgün gördüğüm an bende üzülüyorum ve biraz olsun yüzü gülünce bende mutlu oluyorum. Bunun nedeni ise canlandırdığı karakter ile empati yapabilmem hatta kendimden izler bulabilmem.
Her insan hayatının belli bir döneminde çok yalnız olduğunu hisseder hatta bu onu intihara bile sürükleyebilir. Sevdiğiniz, her gün sesini duyduğunuz, size adınız ile seslendiğinde bile mutlu olduğunuz bir insan hayatınızdan çıkmışsa ya da onu tamamen kaybettiyseniz After Life ‘ı çok farklı bir gözle izleyeceğinize eminim. Eğer bu yazıyı okuyorsanız ve diziyi daha önce izlemediyseniz, en içten duygularımla “gidin, izleyin” derim. Ama bulunduğumuz dönem yeterince kasvetli diyorsanız bir sonraki yazımı bekleyin.
Bir sonraki yazımda izleyebileceğiniz harika komedi dizi önerileri yazacağım. Neşeniz her zaman yerinde olsun, görüşmek üzere..
Ricky Gervais’in birçok dizi ve filmini izledim ama After Life’ın yeri çok ayrı. 3.sezona dair beklentilerin neler, Tony mutlu olabilir mi sence ?